Bir aydan uzun oldu sistem çökeli,bu süre içerisinde devlet hastanesine beş defa gittim.Son gidişimde doktor ultrason istedi yirmi gün sonraya randevu verdiler.Kısmet olursa yarısı gitti yarısı kaldı baktıracağız.

Havaların sıcak perdelerin kapalı,yaşamanın sakıncalı makamların Fetö ihanet çetelerinin esaretinde olduğu bu şehirde beden sinyaller gönderip git artık diyor.Bende gideceğim hesabımı mahşerde değil burada görüp gideceğim dayan biraz daha diyorum. Azrail ise tam mesai yapıyor bu günlerde,çenesinden kaptığını alıp götürüyor,günden güne üçer beşer eksiliyor şehir.

İlaçlar onlarda zamlardan nasibini alıyor durmadan.Doktorlar ise kimi zaman bir eğitim araştırma hastanesi tavsiye ediyor,gidemem dediğinizde yüzünüze neden dercesine bakıyor.Gitmeyeceksin diye terör estirdiler diye başlayıp anlatsam ömrüm yetmez.Yinede ilaçlar rahatlatıyor insanı.

Küçük radyoma Seyduna türkülerini yüklemiştim.O rahatlıkla Seydunanın dağlara yaslandığı gibi sırtımı taş duvara yaslamış çayımı yudumlarken dalıp  gitmiştim uzaklara.Dünyanın arka tarafında yaşamaktan uzak cehennemin kapısını aralamak için beklerken o ses gaipten gelir gibiydi.

Kimse yokmu?

Bir ünlem,sesleniş,belki de bir zamanlar ülke gündemine damga vuran dernekmiydi.

Kafamı kaldırıp baktığımda bu Canan hocaydı.

‘’Orhan!Evimi yıkmışsın,kapımı penceremi almışsın’’

Kim benmi?

‘’Evet sen,buraya takmışsın işte o kapıda,pencerede benim’’

Hadi git buradan!

‘’O kapı pencereyi söküp,yerine takıp eşek gibi o evide yapacaksın!’’

Hadi git buradan!,bu ülkenin polisi savcısı var şikayette bulun.

‘’Gideceğim’’

Gitmişti akşamüzeri dahi huzur yoktu istediğin kadar insanlardan uzaklaş bir şekilde moralini bozuyorlar,bir şekilde içinde asla olmayacağın olaylara dahil ediyorlardı.

Oysa benim dediği kapı pencere yıllar önce olay yeri inceleme ve mahkeme kayıtlarıyla tescilliydi.

O zaman hocanın kapı penceresi neredeydi?

Bu civarda onlar için her yer malzeme.Yeterki görsünler alıp götürürler.

Sen şikayetini yap hatta beni aldı diye yap,on dakikada bulur bu memleketin Polisleri.

Huzura toprak olduğumuzda erişeceğiz.