Çankırı uyurken büyümüyor aksine küçülüyordu.Birileri ise devamlı uyanıktı ve büyüyordu.Havası kasvetli olan bu vilayette kasketlide pek kalmamış ama halkı o derin uykudan uyanmamıştı.Akan iki çayın neminden hava bulutlu,içilen çayların deminden insanı daima mutluydu.

O gün tatlı çayın kenarına yatırılan bir ak koyun feryat figan ediyor kimse dinlemiyordu.Zavallı ak koyun son defa can havliyle başını kaldırıp etrafını süzerek ‘’yapmayın beni yıkarken değil yapıp bitirdiğinizde kurban edeceksiniz’’diyerek melerken tekbirler getirilip sakal sıvazlanırken inmişti kasabın satırı boynuna ve şah damarından fışkıran kanın kızılca demi kara bir bulut gibi sardı şehrin üzerini.

Ak koyun kızılca kanlar içerisinde yerde yatarken düşüncelerde farklıydı,biri kuyruk yağıyla arka butlarından kavurma yanında kelle paça,diğeri sırtından pirzola gerdanından güveç,diğeri inciğinden haşlama derken iş makineleri kükredi.Grandük Nikolayın Plevneye saldırdığı gibi saldırdı iş makineleri havuza.Yandan akan tatlı çay,Tuna gibi akmamda demedi kenarımı yıkmamda demedi sessizdi. Tarihte Plevne’nin düştüğü gün olan o gün havuzda düşerek,Everest’e eş değer moloz yığını olmuştu.

İhaleydi temeldi derken olimpik yüzme havuzu yükseldi yükselecek derken kalıverdi öylece bir başına.Nasılda bakıyor şimdilerde yoldan geçenlere öyle garip öyle mahsun.Bir rivayete göre biri ah eden ak koyunun kemiklerini temele atmış ondan ilerlemezmiş.Bir başka rivayete göre ise yüklenici olan Eneray ortaklığı erenlere enbiyalara karışırak kaybolmuştu.

Anadolu aslanı,şehrin gürleyen sesi,kalıcı eserler piri sakalını sıvazlarken bulmuştu çözümü.Hastaların şifası,dertlilerin devası,çaresizlerin çaresi duadır diyerek düşer yollara ve aradığını bulur.Ümrecileri uğurlar onlardan bolca dua ister ve onlar kutsal topraklara giderken bu işide çözdüm diye gülümser.

Sahipsiz bir memlekette İzahı olmayan şeylerin mizahı olur.

Yüklenici firmanın üzerine siyah bant çekildi,havuz kaderine mi terk edildi?

Yüklenici firma güvenilir mi?

Linklerden baktığınızda işçinin emeğinin karşılığını dahi vermeyen bu ortaklığın bu havuzda kullandığı tuğlanın da attığı harcında sağlamlığı araştırılmalıdır.Bu havuzu Çankırı çocukları gençleri kullanacak birinci derece deprem bölgesinde insanımızın canı artık kadere bırakılamaz.

Bunun benzerini seneler önce Fen Lisesinde yaşadık.Yüklenici bitirmeden kaçmış yarım iş bir şekilde bitirilmişti.Bina sonradan çürük çıkmıştı fakat hesap soracak kimse yoktu kaçan bir süre sonra kafasına sıkmıştı.

Çankırı’nın devamlı geleceğine sıktığı gibi.